Eymür, Mahir Çayan'ı öldürmekle övünüyor!
MAHİR ÇAYAN'IN 67. DOĞUM GÜNÜ
Eski MİT’çi Eymür, devrimci gençleri öldürmekle övünüyor
Eymür,
8 Eylül 1993’te şunları söylüyor: “Bizi sivil pantolonlarımızdan
tanımışlar. ‘Sam Amcanın adamları’, ‘Faşist MİT’çiler’ gibi sözlerle
bizi kızdırmaya çalışıyorlardı. Biz de onlara cevap veriyorduk.” Eymür,
anılarının bu kısmını anlatırken adeta keyif alıyor, gülümseyişini
saklama ihtiyacı bile duymuyor.
ÖNDER ÖZTÜRK
1970'li yıllar,
faili meçhul cinayetlerin ve katliamların arttığı yıllardı. Amerikancı
12 Mart Darbesi'ni hazırlayan Gladyo, boş durmuyordu. 27 Kasım 1970 günü
İstanbul Taksim’de Atatürk Kültür Merkezi yakıldı. 5 Mart 1971’de
Marmara yolcu gemisi yakıldı ve 28 Haziran 1972’de Eminönü arabalı
vapuru batırıldı. 27 Mayıs'ı ve Atatürk Devrimi'ni yıkıma uğratmak,
halkı ve milli orduyu bastırmak için her türlü tertip
gerçekleştiriliyordu.
Katliamlar,
12 Mart Darbesi'nden sonra da devam etti. Ziverbey Köşkü'nde işkenceli
sorgulamaları yapanlar, Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçan devrimci
gençlerin peşine düşmüştü. Başını Hiram Abas ve Mehmet Eymür'ün çektiği
ekip, aylar sonra gençlerin izini buldu ve hemen operasyonlara başladı.
Operasyonda hem MİT, hem polis görev alıyordu.
10 GENÇ KATLEDİLDİ
Mahir
Çayan ve arkadaşları, 27 Mart 1972'de Ünye'deki NATO Dinlenme
Üssü'ndeki 3 görevliyi kaçırdı. Gençlerin amacı, Deniz Gezmişler'in
idamını durdurmaktı. Görevlileri kaçırdıktan sonra saklanmak üzere
Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyüne kaçtılar. Gençlerin
izini bulan MİT ekibi, 30 Mart günü Kızıldere köyünü tamamen sardı.
Ekibin içinde Mehmet Eymür de vardı. Saat 14.00 sıralarında makineli
tüfekler, havan mermileri ve bombalarla ev ateş altına alındı ve 10 genç
öldürüldü. Kaçırdıkları iki İngiliz ve bir Kanadalı da ölmüştü. Bir tek
Ertuğrul Kürkçü, evin bitişiğindeki samanlığa saklanarak kurtuldu.
TERTİBİN BAŞINDAKİ İSİM
Eski
MİT’çi Eymür, yıllar sonra operasyonda görev aldığını kendisi itiraf
ediyor: "Hepsi de başlarından vurularak öldürülmüşlerdi. Fotoğrafla
durumu tespit ettik. Ölenlerin bir kısmı teşhis edildi. İngilizlerle
birlikte 13 ölü vardı. Çok yorgun ve uykusuzduk. Oradan ayrıldık ve
Niksar’da üstümüzü değişip yola koyulduk." (Bir MİT Mensubunun Anıları,
Mehmet Eymür, Milliyet Yayınları, 1991)
EYMÜR, KEYİFLE ANLATIYOR
Kızıldere
Katliamı’na ait anılarını, “12 Mart Belgeseli”ne de anlatan Eymür, 8
Eylül 1993’te aynen şunları söylüyor: “Çayan ve arkadaşları marşlar
söylemeye ve zaman zaman laf atmaya başladılar. Bizi sivil
pantolonlarımızdan tanımışlar. ‘Sam Amcanın adamları’, ‘Faşist
MİT’çiler’ gibi sözlerle bizi kızdırmaya çalışıyorlardı. Biz de onlara
cevap veriyorduk.” Eymür, anılarının bu kısmını anlatırken adeta keyif
alıyor, gülümseyişini saklama ihtiyacı bile duymuyor.
SÜPERNATO RÜTBELİ OLARAK YETİŞTİRİLDİLER
MİT Müsteşarı Fuat
Doğu, Hiram Abas ekibini daha 1970 öncesinde oluşturmuştu. CIA ve MOSSAD
ile sıkı ilişkileri olan Hiram Abas-Mehmet Eymür ekibi, Özel Harp
Dairesi'nde Fuat Doğu'nun has kadrosu olarak yetiştirildiler ve
SüperNATO rütbeli olarak 12 Mart döneminde sahneye sürüldüler. 12 Mart'ı
hazırlayan ve geliştiren Gladyo tertipleri, devrimci gençlere karşı
"faili meçhul" denen cinayetlere başlamıştı. MOSSAD'a bilgi vererek,
1973'te Lübnan'ın Nahr-el Bared kampındaki Türkiye İhtilalci İşçi Köylü
Partisi Merkez Komite Üyesi Bora Gözen ve yedi arkadaşını İsrail Deniz
Kuvvetleri'nin uyguladığı harekâtla öldürten de yine Hiram Abas-Mehmet
Eymür ekibiydi.
0 commentaires:
Post a Comment