"Çatlı benim dün kocamdı, bugün bana
'doğru yoldan şaşma' diyen bir kılavuz. Bugün de onun hakkında olumlu
konuşabiliyorsam demek ki bu insan saygı duyulacak bir karakter
sahibiymiş. Onun ölümünden sonra benim ayaklarımı kırdılar, ben
ellerimle yürüdüm. 4 yıldır çok mücadele verdim. Onun çevresi ile
ilişkiyi devam ettirmek bize düştü. Onun çevresi ile ilişki kurmadım.
Hata yaptıkları için ilişkiyi bitirdik. İki kız ve bir bayandan çok
rahatsız olan insanlar vardı. Ailenin daima yanındayız diyen insanlar
çıkacaktır; ama onlara kapımız kapalı. Çatlı'dan rahatsız olanlar bizden
de rahatsız oldu. Aileleri liderlerin kaderini yaşamak zorunda. Ben,
bunu görebilen evlatlara sahibim.
Fransa'da Abdullah cezaevine
girdikten 3 ay sonra 10 bin frank devletten yardım aldım. 84'ün Aralık
ayında. 3 ay sonra bir 10 bin frank daha geldi. Akabinde eşimin 75 bin
franklık avukat parası geldi. Yani devlet bizi tamamen yüzüstü bıraktı
diyemeyiz.
3 Kasım'da çok acı bir olay yaşadık.
Abdullah da diğer insanlar gibi bir gün ölecekti; ama 3 Kasım'da onun
kaderini çizenler oldu. Ama biz geriye dönüp bakmıyoruz. Araştırmıyorum.
Ben şeffaf bir Türkiye istiyorum. Evet kocam suikasta kurban gitti.
Bütün veriler onu gösteriyor. O resmi çeken muhabir nerede? Yolda neden
fren izi yok? Bu soruların cevabı açıkta; ama araştırılmasını da
istemiyoruz; çünkü netice çıkmasını beklemiyoruz. Eşimin ölümü bile
vatan için hayır getirdi. Temiz bir toplum için. Şu anki görünüşe
bakacak olursan Türkiye yeni bir sayfa açıyor. Bilmeden de olsa Abdullah
Çatlı bu değişimi başlatan
0 commentaires:
Post a Comment