Vadi'nin Yengesi Polat Alemdar'ı Anlattı
Kurtlar Vadisi
Pusu'da canlandırdığı Savcı Leyla karakteri ile kısa sürede büyük bir
hayran kitlesi kazanan Çiğdem Batur, Akşam gazetesinden Erçin Dağ
Eysen'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Vadi'nin en uzun ömürlü
kadın karakterlerinden olduğunu belirten Çiğdem Batur, Necati Şaşmaz'ın
da çok esprili bir insan olduğunu ifade etti. Batur, Tuğba Büyüküstün ve
Beren Saat
ile mukayese edilmesine ise şu sözlerle açıklık getirdi: "Her ikisi de
başarılı oyunculardır. Tarzlarını da beğeniyorum. Burada bir başarıdan
söz ediyorsak, bu başarıda herkesin payı vardır."
İşte Batur ile yapılan o röportaj;
Ortadoğu
kısmı benim için de sürpriz oldu. Böyle bir şey olduğunu haberlerden
öğrendim. İnsan tabii ki kendini mutlu hissediyor. En azından yaptığınız
işte başarılı olmanız sizi motive ediyor. Yazılarda ‘Tuba Büyüküstün ve
Beren Saat’in tahtını da geride bıraktı’ diyorlar. Benim için söz
konusu olan o değil. Her ikisi de başarılı oyunculardır. Tarzlarını da
beğeniyorum. Burada bir başarıdan söz ediyorsak, bu başarıda herkesin
payı vardır. Ortadoğu’dan bir film teklifi aldım. Fakat henüz anlaşma
sağlanamadığı için pek bir şey söylemek istemiyorum. Fakat şunu
söyleyebilirim ki; bir aşk
filmi olacak. ‘Papatyam’ ve ‘Kurtlar Vadisi’ dizilerinden sonra
duygusal kadın profili benden hep uzakta kaldı. Dolu dolu bir aşk
hikâyesi olsun derken, hayal ettiğim ve özlediğim karakter bu filmde can
bulacak.
Hep güçlü kadın oynuyorum. Herhalde yakıştırılan o
oldu. Kariyerimin ilk projesine öyle bir şey yoktu. Sonrasında daha
otoriter, erkekleri çok daha fazla yönlendiren bir kadın duruşu
yarattılar. Benim de üzerime yapıştı. Güçlü kadını oynayan oyuncu haline
geldim. Fakat şöyle bir avantajım var. Kurtlar Vadisi dizisinden önce
sit-com çekiyordum. Komedinin ardından aksiyon çekmeye başladım. Bir
oyuncu olarak değerlendirildiğinde ‘Savcı Leyla’ tüm renkleri üzerinde
barından bir karakter.
VADİ’NİN EN UZUN ÖMÜRLÜSÜ OLDUM
‘Kurtlar
Vadisi Pusu’ dizisinde en uzun soluklu kadın oyuncu oldum diyebiliriz.
Savcı Leyla güçlü, ayakları yere sağlam basan, eli silah tutan, Polat
Alemdar’ı zaman zaman yönlendirebilecek güçte bir karakter. Erkek
egemenin olduğu bir dizi ve daha çok erkek izleyicisi var. Erkeklere de
güçlü bir kadını sevdiren bir karakter oldu. Ondan dolayı seyirci
tarafından sevildi ve benimsendi.
NECATİ ÇOK ESPRİTÜEL!
Setimizde
bir kere çok gülüyoruz. Necati Şaşmaz çok keyifli, espritüel,
egolarından sıyrılmış, sette herkese selam veren bir kişi. Bizim
aramızda ilginç bir ilişki var. Oturmuş bir dizi olduğu için, herkes
birbirini çok iyi tanıdığından tam bir aile ortamı diyebiliriz. Set
olmadığı zaman dışarıda bir araya gelip eğlenceler düzenliyoruz.
Yorgunluğumuzu üzerimizden atıyoruz. Açıkcası dışarıdan set bir dizi
olarak görünüyor ama içerisi tam tersi çok eğlencelidir.
Kişisel
gelişim adına kitaplar okumayı seviyorum. İnsan psikolojisi üzerine
araştırmalar yapmayı seviyorum. Oyuncu olduğum için insan ruhu ve
psikolojisi üzerinden yola çıkararak karakterleri yaratmaya
çalışıyorsunuz. Çocukluğumdan beri ilgi alanıma giren bir şeydi.
Önümüzdeki günlerde kişisel gelişim ve NLP programına başlamak
istiyorum. Tango derslerine başladım. Set ve tiyatro
programı yoğun olduğu için vakit bulmaya çalışıyorum. Boş kaldığım
zaman kendi özel işlerimi yapmaya çalışıyorum. Rutine binmesi yazı
bulacak. Zamanla yarışıyorum. Hayata koşuyorum. Yürümüyorum yada
beklemiyorum. Bu yoğun koşuşturma içerisinde araya hobilerimi
sıkıştırıyorum.
EN BÜYÜK LÜKSÜM YATAĞIMI ÖZLEMEK!
Fiziksel
olarak yorulduğum zamanlar oluyor. Bazen şöyle eve gidip bir gün evden
çıkmasam dediğim zamanlar oluyor. Bu durum çok nadir olabiliyor.
Gerçekten âşık olduğum bir mesleği yapıyorum. Mesleğimi icra etmekten o
kadar çok mutlu oluyorum ki; onun yorgunluğu bana çok tatlı geliyor.
Yatağımı özlemek, televizyonu izlerken oturduğum koltuğu özlemek benim
için güzel bir lüks.
Özel hayatımda hiç oynayamıyorum. Benim
mutlu, mutsuz ve gergin olduğumu hemen anlarsınız. Bir gün hatta
demiştim ki bu normal hayatta bir şeye çok üzülüyorsam üzülüyorum;
duygum neyse o duyguyu yaşıyorum. O noktada profesyonel olamıyorum.
Oyuncu olmanın özelliği olmuyor. Mesleği olmayan insanlar çok kolay
oynayabiliyorlar. O insanın mutsuz olduğunu anlamazsınız. Çok güzel
kamufle edebilirler.
Dostlarımdan kazık yemişliğim vardır. Bir
insana bir anda güvenemiyorum. Bir pay veriyorum. Bir insan benim
hayatıma girdiğinde 5 puanla başlar. Kesinlikle 10 puan vermem. O puan
ya düşer ya da yükselir. Yükseldiği zaman o insan hayatımda kalır,
düştüğü zaman hayatımdan çıkarırım. O yüzden insanlara temkinli
yaklaşırım. Çünkü hayal kırıklığı yaşamak çok sevdiğim bir şey değil.
Normal bir insanın kırıldığından daha çok kırılabiliyorum. Yengeç burcu olduğum için çok duygusalım. O duygumu biraz daha törpülüyorum.
AYNAYA BAKTIĞIMDA ŞÜKREDİYORUM!
Aynaya
baktığımda çoğu zaman şükreden bir insanım. Karşısına geçip ‘Teşekkür
ederim’ ve onun kıymetini bilmeye çalışırım. Çok fazla kusur bulmak
istemem. Çünkü bana verilen bir beden var ve o bedeni iyi kullanmak
zorunda olduğumu düşünüyorum. Oram buram kötü şeklinde eleştiri yapmak
istemem.
0 commentaires:
Post a Comment