"MİT muhbiri Ümit’in katili Çatlı çetesi"
Susurluk kazasından bir ay sonra dönemin Başbakan’ı Erbakan’ın
talimatıyla hazırlanan MİT raporunda sır cinayetler anlatıldı. Raporda
MİT muhbiri Ümit’in “ÇillerÖzel Örgütü” listesindeki Çatlı ekibi
tarafından “infaz edildiği” öne sürüldü
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu raporunun ekinde yer
alan ve kamuoyuna açıklanmayan “çok gizli” damgalı MİT raporunda,
1990’lı yılların başında gerçekleşen birçok faili meçhul cinayete de yer
verildi.
Basında yer alan iddialara dayanılarak hazırlanan raporda bu
cinayetlerin “Çiller Özel Örgütü”nün bilgisiyle Abdullah Çatlı ve ekibi
tarafından geçrekleştirildiği öne sürülüyor.
Cinayetlerin şemalarla gösterildiği raporda JİTEM üyesi Cem
Ersever’in de “Çatlı’nın ekibi tarafından ortadan kaldırıldığı”, MİT’e
çalışan ve öldürülüp öldürülmediği bugüne kadar aydınlaılmayan Tarık
Ümit’in ise yine “Abdullah Çatlı ekibi tarafından infaz edildiği”
anlatılıyor.
‘ÖRGÜT’ ŞEMASI ÇIKTI
Dönemin Başbakan’ın Necmettin Erbakan’ın talebiyle hazırlanan, 17
Aralık 1996 tarihli, MİT raporunda, kamuoyunda merak uyandıran faili
meçhul cinayetlere geniş yer alıyor. Başbakanlık’tan ve savcılıklardan
gelen belgeler ve özellikle basında çıkan haberler doğrultusunda faili
meçhul cinayetlere ilişkin hazırlanan şemalar, “Çiller Özel Örgütü” ve
bu örgütün içinde bulunduğu iddia edilen Abdullah Çatlı ile ekibini
işaret ediyor.
Raporda basındaki bilgilerle oluşturulan “Çiller Özel Örgütü”
şemasında, öldürülen, “Mehmet Urhan, Askar Simitko, Lazım Esmaeili,
Bahçet Cantürk, Tarık Ümit, Yusuf Ekinci, Savaş Buldan, Hacı Karay,
Tevfik Ağansoy, Adnan Yıldırım, Medet Serhat, Cem Ersever, Neval Boz ve
Mustafa Deniz” gibi isimler yer alıyor. “Çiller Özel Örgütü”nde
ünitelerin birbiriyle bağlantısı olmadığı vurgulanırken, “Çiller suç
örgütünde bulunan kişilerden hiçbiri diğerini tanımamaktadır” deniliyor.
UYUŞTURUCU TRAFİĞİ
Raporda, JİTEM’in kuruluşundan beri önemli görevlerde bulunan Binbaşı Cem Ersever’in faaliyetleri ve ölümüne geniş yer alıyor.
Irak askeri istihbarat mensuplarının, “Cellat” lakabını taktığı
Ersever’in görevde olduğu dönemde birçok cinayete ve karanlık işlere
karıştığı vurgulanıyor. Lübnan/Bekaa Vadisi’nden PKK dönetimindeki
uyuşturucunun Avrupa’ya geçişi için suriye Gizli Servisi El Muhaberat’la
bağlantıyı sağladığı iddia edilen Ersever’in, bu amaçla Baalbek
kentinde PKK’lılarla görüşme yaptığı, çevresinde topladığı itirafçılarla
JİTEM olanaklarıyla uyuşturucu trafiğinde kilit konuma geldiği iddia
ediliyor.
Raporda, istifasının ardından Genelkurmay’ı hedef alan açıklamalarda
bulunan Ersever’in, Kasım 1994’te uyuşturucu trafiği elemanı ve tanığı
olması nedeniyle Çatlı ekibi tarafından Başbakanlık Poligonu’nda
sorgulanmasının ardından, arkadaşları Mustafa Deniz ve Neval Boz ile
birlikte elleri bağlı şekilde öldürüldüğü dile getiriliyor.
‘PARALARI İHBAR ETTİ’
Raporda, halen kayıtlarda öldürülüp öldürülmediği belli olmayan MİT’e
çalışan Tarık Ümit’in, Çatlı ekibi tarafından ortadan kaldırıldığı
iddiası yer alıyor.
MİT’in istihbarat kaynağı ve operasyon görevlisi olan Ümit’in, Mehmet
Ağar’ın Emniyet Genel Müdürü olmasının ardından polisle çalışmaya
başladığı vurgulanan raporda, “Çiller Özel Örgütü”nün büyük paralara el
koyduğunu Genelkurmay’a bildirdiği ifade ediliyor. Ümit’in, Behçet
Cantürk’le birlikte Çiller’e götürülen 500 milyar TL’nin kaynağını
bildiği bilgisinin bulunduğu raporda, bu nedenlerle, 2 Mart 1995’te,
Çatlı ekibi tarafından Sami Hoşnav’ın (Hoştan) çiftliğinde sorgulanıp
öldürüldüğü öne sürülüyor.
ÜMİT’İN SON SAATLERİ
2 Mart 1995’te öğlen tanıdıklarını arayan Tarık Ümit’in, “Mehmet
Ağar’la telefonda görüştüğünü, Ankara’dan gelecek olan Korkut Eken ve
arkadaşlarıyla buluşacağını” belirttiği bilgisine yer verilen raporda
şunlar deniyor:
“Tarık Ümit’ten daha sonra bir haber alınamamıştır. Tarık Ümit’i, kaybolduğu gün cep telefonu ile saat 19:21’de Ayhan Akça ve Ziya isimli polis memurları aramıştır. Ümit’in arabası 4.3.1995’te Çerkezköy’de boş olarak bulunmuştur. Tarık Ümit en son Bağdat Caddesi’ndeki Divan Pastanesi’nde Ayhan Akça ve Ziya ile birlikte görülmüştür. Menfaat uyuşmazlıkları dolayısıyla araları açılan Korkut Eken, Ümit’in Cihangir’deki bürosunu telefonla arayarak, Ali isimli büro görevlisine ‘Tarık’a söyleyin bizi sattı, bunun hasabını verecek’ şeklinde tehditte bulunmuştur.”
“Tarık Ümit’ten daha sonra bir haber alınamamıştır. Tarık Ümit’i, kaybolduğu gün cep telefonu ile saat 19:21’de Ayhan Akça ve Ziya isimli polis memurları aramıştır. Ümit’in arabası 4.3.1995’te Çerkezköy’de boş olarak bulunmuştur. Tarık Ümit en son Bağdat Caddesi’ndeki Divan Pastanesi’nde Ayhan Akça ve Ziya ile birlikte görülmüştür. Menfaat uyuşmazlıkları dolayısıyla araları açılan Korkut Eken, Ümit’in Cihangir’deki bürosunu telefonla arayarak, Ali isimli büro görevlisine ‘Tarık’a söyleyin bizi sattı, bunun hasabını verecek’ şeklinde tehditte bulunmuştur.”
KROKİLER RAPORDA
MİT raporunun eklerinde, MİT’in Tarık Ümit’le ilgili 1,5 sayfalık
bilgi notu da yer alıyor. MİT’in yasal görev alanına giren potansiyele
sahip olması nedeniyle Tarık Ümit’le irtibat kurulduğu anlatılan bilgi
notunda, kendisiyle sadece MİT’in görev alanına giren konularda
görüşüldüğüne özel vurgu yapılıyor. 1988-1994 arasında irtibatın koptuğu
Ümit’le, 1994’te yeniden görüşülmeye başladığı vurgulanan bilgi
notunda, şu ifadelere yer veriliyor:
“En son karşılıklı görüşme 28.2.1995 tarihinde geçrekleştirilmiş,
2.3.1995 tarihinde telefonla yapılan görüşmeden sonra ise, irtibat
kesilmiştir. İrtibatın kesilmesinden sonra, adı geçenin ailesi ile
görüşülmüş, irtibat kurulamayış nedeni araştırılmışsa da bir sonuca
ulaşılamamıştır. Daha sonra anılan şahsın otomobili 3 Mart 1995
tarihinde Silivri’nin Kılıçlı köyünde bulunmuştur. Araştırmalardan belli
bir sonuca ulaşılamamıştır. Bu dönemde ve daha sonraki günlerde Tarık
Ümit’in ailesi, adıgeçene ulaşabilmek içni yasal yollara
başvurmuşlardır. Bu konuda temin edilen belgeler ektedir.”
MİT’in bilgi notu doğrultusunda Tarık Ümit’e tahsis edilen araçla
ilgili resmi yazılar, ifade tutanakları, savcılık ve çeşitli kurumlara
ilişkin yazışma belgeleri ve Tarık Ümit’in kızı Hande Ümit Birinci’nin
dönemin Cumhurbaşkanı’na gönderdiği mektuplar da raporda yer aldı.
Raporda, Tarık Ümit’in 34 ZU 478 plakalı aracının terk edilmiş olarak
bulunduğu muhale ilişkin savcılık ve jandarma komutanlığı tarafından
hazırlanan kroki de bulunuyor.
0 commentaires:
Post a Comment