Röportaj ayşe çiğdem batur2013

‘Papatyam’ dizisinde Metin Akpınar’ın gelini rolünde izlediğimiz Ayşe Çiğdem Batur, genç ve güzel bir oyuncu. Ancak bu güzelliğin ona avantaj olarak döndüğünü sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Batur ile oyunculuk ve özel yaşamı hakkında konuştuk.

Vazgeç Gönlüm’ adlı dizide iki farklı karakterde tanıdık onu. Ardından ‘Papatyam’da çok güzel ama aklına fazla yatırım yapmayan bir gelin olarak karşımıza çıktı. Gerçek yaşamda da çok güzel bir kadın olan Ayşe Çiğdem Batur, dizinin aksine kendine ve aklına yatırım yapıyor.

Ankara’dan geldiniz. İstanbul’a alışabildiniz mi? Özellikle trafiğine...

Başta çok zordu. Direksiyonu ısırdığımı biliyorum. Trafikte duruyoruz çünkü bir türlü ilerlemiyor. İki metre sonra yine duruyoruz. Artık şöyle bir çözüm buldum; trafik saatlerinde çok zorunlu olmadıkça asla dışarı çıkmıyorum. Yoksa otomobil kullanmayı çok seviyorum. Taksicilere çok üzülüyorum. Bütün gün trafik, yoğunluk kafayı yiyorlardır herhalde. Sabahtan akşama kadar o trafikte vakit geçsin diye müşteriyle muhabbet kuruyorlar. Geçtiğimiz gün annem ile bindiğimiz bir taksinin şoförüyle o kadar muhabbet ettik ki, eşinden çocuklarına hatta tuttuğu takıma kadar öğrendim.

Daha önce farklı birçok meslek dalını deneyen ama kendini oyunculukta mutlu hisseden Ayşe Çiğdem Batur, işi konusunda babasını ikna etmek için tam üç yıl uğraşmış.

Siz takım tutuyor musunuz?

Tutuyorum ama fanatik değilim. 10 yıl önce koyu Galatasaraylıydım. Artık başka amaçlar bulduğum için futbol takımı tutmayı bıraktım. Maç da çok fazla izlemiyorum. Önceleri takımın 11’inden başlayıp futbolcularına, kimin ne zaman gol attığına kadar bilirdim.

İlgi alanlarınıza giren şeyler neler?

Hayatta her şeyi denemekten keyif alıyorum. Özellikle evde yalnızken mask yapmayı seviyorum. Bu aralar yağlı boya resme merak saldım. İnternetten çeşitli siteleri ziyaret ederek kendi kendime öğrendim. Bilmediğim yerlerde dolaşmayı, pazara gitmeyi çok seviyorum. Geçen sene kanaviçe merakım vardı. Skuba yapıyorum yazları. Bu yaz windsurf ve katamaran’a başladım Bodrum’da. ‘Benim ruhum buymuş’ dedim.

Erkeksi bir tarafınız var mı?

Babam beni erkek çocuğundan ayırmazdı. Birlikte maçlara, balık tutmaya giderdik. Mahallede erkek çocuklarıyla futbol oynardım. Erkek kuzenlerimin sayısı fazla. Onların arasında büyüdüm. Erkek arkadaşlarımın da sayısı hep fazla oldu. Ama şimdi bunun sefasını sürüyorum çünkü kızlarla vakit geçirmekten çok büyük keyif almaya başladım. Erkek muhabbetlerini çocukluğumdan beri çok iyi bildiğimden kızlarla bir araya geldiğimizde, kız kıza sohbet etmekten zevk alıyorum. Ojeden, dip boyamız geldiye kadardan çıkıp bağlı kalması bana çok doğru gelmiyor. Yalnız geldik yalnız gideceğiz. Biz hayatımızı gerçekten eşlerimizle güzel günler yaşamak için birleştiriyoruz. O anlamda da beraber geçirdiğimiz süre içerisinde birtakım maddi birikimler olduysa, o kadın da bu maddi birikimlere emek verdiyse, erkek bu emeğin karşılığını vermeli. Ben ayakları üzerinde duran bir insanım, maddi ve maddi birikimi olan insan olduğum için herhalde bir şey istemezdim. Beraber bir şey yaptıysak, hakkım olanı almak isterim.