بطل فلم وادي الدئاب

Thursday, July 18, 2013

Silah Fabrikalarımı Kimler Havaya Uçurdu?2013

Nuri Killigil kimdir bilir misiniz? Azerbaycan’ı İngiliz ve Rus destekli Ermeni işgalcilerin elinden kurtaran, Kafkas İslam Ordusu Komutanı, Birinci Dünya Savaşı’nda “tek ileri harekatı gerçekleştiren”, Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa’dır!
Enver Paşa, Babası Ahmet Bey, Kardeşi Nuri (Killigil).
Mondros Mütarekesi sonrasında silahını bırakıp Almanya’ya yerleşir, 1938’de Türkiye’ye dönüp Zeytinburnu’nda kurduğu fabrikada “mutfak eşyaları” üretimine başlar. Ama fabrikada yarı otomatik 9 mm.’lik tabanca ve mermi üretmektedir aslında. Türk Ordusu tabancaları çok beğenir ve siparişler birbirini kovalar. Nuri Killigil, fabrikayı Sütlüce’ye taşır, çünkü gerçek anlamda bir savunma sanayi kurmaktır amacı. Sütlüce’ye taşındıktan kısa bir süre sonra, ordunun havan topu, mermisi, piyade tüfeği mermisi ve kapsül ihtiyacını karşılamaya başlar. Sırada top, top mermisi, ufukta da tank vardır.
İşler yolundadır. Nuri Killigil, mühendis arkadaşları ve teknisyenleriyle birlikte gecesini gündüzüne katarak çalışmaktadır. Derken Mısır’dan yüklüce bir sipariş alır. Siparişi teslim edince gelecek parayla top ve top mermilerini devreye sokmayı tasarlamaktadır. Yani Türkiye’de ilk savunma sanayinin temelleri Sütlüce’de, gerçekten de atılmaktadır! Mısır’dan gelen siparişe bir de Ürdün’den piyade mermisi, 9 mm’lik tabanca ve kapsül istekleri eklenir.
Tam bu sırada, 1948 yılında kurulan İsrail Devleti’yle Mısır ve Ürdün arasında yer yer çatışmalar başlamıştır. Nuri Killigil’in bunlarla bir ilgisi yoktur elbet; o aldığı siparişleri yetiştirmeye çalışmaktadır. Ancak, 2 Mart 1949 tarihinde İstanbul müthiş bir patlamayla sarsılır. Laf aramızda, 1949 yılı Türkiye’de gerek uçak sanayinin gerekse de savunma sanayinin köküne kibrit suyu ekilmesinden dolayı ilginç bir yıldır! Neyse, patlama, Sütlüce’deki fabrikanın kimyahanesinde olmuştur. Alevler cephane deposuna sıçrar, mermiler, yani Türk ordusuna, Mısır ve Ürdün’e gidecek piyade havan mermileri yanmaya ardından da patlamaya başlar. Nuri Killigil fabrikadadır. Ve feci bir biçimde, 26 arkadaşıyla birlikte yanarak ölür. Patlamalar sabaha kadar sürer. Ertesi gün kara dumanlar Galata’dan görülmektedir. Polis yanmış fabrikanın çevresini kordon altına alır. İçişleri Bakanı Ankara’dan gelir apar topar ve soruşturmanın başına geçer. Ama hiçbir sonuca ulaşılamaz.
Patlamaların siyasi bir sabotaj olduğu söylentisi yayılır. Soruşturmanınsa örtbas edildiği fısıldanmaktadır. TBMM’de bazı milletvekilleri hükümete soru önergesi vererek, fabrikanın nasıl ve kimlerce havaya uçurulduğunun açıklanmasını ister. Ve 23 Mart’ta kapalı celsede Başbakan kürsüye gelerek açıklamalarda bulunur; ne anlattığıysa bu gün bile devlet sırrıdır!
İstanbul Harbiye Askeri Müzesindeki Nuri Kıllıgil Tabancası
Nuri Paşa’nın yanmış birkaç parça giysisi bulunur ancak. Ve bunlar bir tabuta konarak toprağa verilir. Fabrika bir daha açılmamak üzere yanmış, kül olmuştur. Üretilen tabancalardan biri, Nuri Paşa’nın varislerince Harbiye Askeri Müzesi’ne teslim edilir; bu gün yolunuz düşerse silahı orada görebilirsiniz. Uçak sanayinin ardından savunma sanayimizin temel taşı da un-ufak edilip toprağa gömülmüştür. Neden?
İşte geçmişimiz sorgulayalım derken bunlardan söz ediyorum. Bize yutturulan palavraları bir yana bırakıp, büyük çoğunluğu sır perdesiyle örtülü yakın geçmişimizi iyice araştırmaz ve öğrenmezsek geleceğe güvenli adımlarla yürüyemeyiz arkadaş.
(Aziz Üstel, Aralık 2011)
Enver Paşa’nın kardeşi nasıl öldü?
18 Mart’ta olay Meclis’te konu edilirken, bazı milletvekillerinin “hadise ört bas edilmeye çalışılıyor.” demeleri, bu ihtimali gözden uzak tutmadıklarını gösteriyordu.
Özel sektör olarak savaş endüstrisi için memleketimizde silah ve cephane üreten sayılı firmalardan biri de Nuri Kıllıgil’inkidir.
Enver Paşa’nın kardeşi olan Nuri Paşa, emrindeki Kafkas İslam Ordusu ile Bakû’yu İngiliz ve Ermenilerin elinden almıştı (15 Nisan 1918). Nuri Paşa Bakû’dan sonra Dağıstan üzerine yürümüş burayı da Osmanlı Devleti topraklarına katmıştı.
Nuri Paşa bu savaşlar sırasında silah ve cephanenin ne kadar önemli olduğunu anlamış, kendisi üretmeye karar vermişti.
İlk olarak “Madeni Eşya Sanayi” kisvesi altında tabanca, matara, demir çubuk, gaz maskesi ve mermi üretmekle işe başlamıştı.
1941 yılına gelindiğinde Nuri Kılligil, Ankara’da bulunan Alman Büyükelçisi Franz Von Papen ile görüşmeye başladı ve Türkiye’deki Turancı harekete gizli destek vererek Almanların müttefikliğini kazandı. Nuri Paşa’nın görüşleri Alman Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye işlerinden sorumlu müsteşarı Ernst Woermann tarafından rapor haline getirilip, Almanya’da Turancılık Masası’nın ve SS Doğu Türkistan Alayları’nın kurulmasına öncülük etti.
Nuri Paşa, Türkiye ile bütünleşecek diğer Türk halklarının ilk olarak Türkiye sınırına yakın yaşayan Azeri ve Türkmenler olduğunu belirtiyor, bunlardan sonra ise Tataristan’a kadar uzanan bölgedeki Türk halklarının birleşeceğini düşünüyordu.  Bunun için ise Türkiye, Almanya ile birlikte Sovyetlere karşı savaşmalı, Almanlar da Türk asıllı Sovyet esirlerinden ordu kurup bunu Türkiye’nin emrine vermeliydi.
Alman tarafına bu görüşlerin orduda çok sayıda destekçisi olduğunu söyleyen Nuri Paşa, hükûmetin bu işlerden haberdar olduğunu, halkın da bu fikirleri çabukça benimseyeceğini söylemişti.
Fabrikayı büyütüyor
Nuri Paşa bu arada fabrikasını büyütmek için adımlar atmış ilk olarak Haliç’in Sütlüce sahilinde büyük bir alana yerleşmişti.
Yeni motor ve makinelerle havan ve havan mermisi üretimine de başladı.
1944 senesi sonuna doğru savaşın Almanya tarafından kaybedildiği anlaşıldığında Milli Şef İnönü ve Hükûmet Almanya’yı destekleyenlere karşı sert tedbirler almaya başladı.
Nuri Paşa bu kez silah sevkiyatını Araplara ve diğer Müslüman ülkelere yöneltti. Mısır, Suriye ve Pakistan’dan silah ve cephane siparişleri almaktaydı. Bunlardan Mısır ve Suriye’nin verdiği siparişler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından iptal ettirilmiş, Pakistan’ınki ise imalata alınmıştır.
Görüldüğü gibi, fabrikayı oluşturan gösterişsiz binalarda yapılan iş, hiç de küçümsenecek çapta değildi. Üstelik fevkalade tehlikeliydi.
Saat 17:02
2 Mart 1949 günü, saat beşi iki dakika geçe, Halıcıoğlu İtfaiye grubu erleri, Sütlüce yönünden yükselen yoğun bir siyah duman fark ettiler. Açık bir yangın alameti saydıkları dumanın nedenini araştırmak üzere hareket eden itfaiye erleri, Sütlüce’deki Kılligil fabrikası yakınına geldiklerinde, kulakları sağır eden üst üste üç patlamayla oldukları yerde kaldılar.
Normal bir yangına su sıkmak için hazırlanmış itfaiyeciler, patlamalar ve ortalığı saran barut kokusu yüzünden bir fayda sağlayamıyor, elleri kolları bağlı bekliyorlardı.
İlk patlama kimyahanede olmuştu. Tahkikat raporunda, buna neden olarak, “tav dolabındaki fulminata fazla cereyan verilmesi” gösteriliyordu. Sonradan cephane deposuna sıçrayan ateş, mermilerin patlamasına yol açmış, ertesi gün bile duman ve patlamalar devam etmişti. Barut kokusu, Galata köprüsünden hissedilmekteydi.
Çok ani olarak bastıran yangında, aralarında fabrikanın sahibi Nuri Kılligil’in de bulunduğu 27 kişi hayatını kaybetti.
Nuri Kılligil’in cesedi bulunamadı ve boş tabutla defnedildi. Patlamanın kimler tarafından gerçekleştirildiği ise meçhul kaldı.
Fabrika çevresi, kordon altına alındı. İçişleri Bakanı, Ankara’dan gelerek tahkikatla bizzat ilgilendi.
Olayın yankısı büyüktü.
Siyasi bir sabotaj mı?
Nuri Kılligil’in, Suriye ve Mısır’dan sipariş almasının, Arap-Yahudi düşmanlığının süregelmekte olduğu o günlerde, bazılarının aklına siyasi bir sabotaj ihtimalini getirmekteydi.
18 Mart’ta olay Meclis’te konu edilirken, bazı milletvekillerinin “hadise ört bas edilmeye çalışılıyor…” demeleri, bu ihtimali gözden uzak tutmadıklarını gösteriyordu.
Fabrikada çalışan Yahudi işçilerin hepsi o gün izin almıştı.
23 Mart’ta başbakan, mecliste açıklamalarda bulundu. Bu açıklamanın arkasından yapılan kapalı celsede ne konuşulduğunu hiç kimse bilmiyordu.
Ankara’dan gelen İçişleri bakanı, olayın soruşturmasını bizzat yürütmüştü. (www.antigazete.com, 2010)
Patlama günü Sütlüce silah fabrikasında çalışan yahudi işçilerin hepsi izinliydi.
Share:

0 commentaires:

Post a Comment

Popular Posts

ما هو افضل مسلسل لسنة 2020 ؟
مسلسل الهندي مملكة الحب
مسلسل تركي الحفرة
مسلسل وادي الذئاب
Created with Quiz Maker

Blog Archive

Pages

Theme Support