Kıvanç Tatlıtuğ Fransız model Florence Eugene
sevgilisi ile reklam filminde oynadıktan sonra şimdide sevgilisinin
ailesi ile tanıştı. İçten içe aileye girmeye hazırlanıyor...
Fransız model Florence Eugene ile birlikte olmaya başlayan Kıvanç Tatlıtuğ, kız arkadaşını ailesiyle tanıştırdı.
Geçen yıl bir reklam filminde birlikte rol aldığı Fransız model Florence Eugene ile aşk yaşadığı haberleri basına yansımasıyla Kıvanç Tatlıtuğ, sevgilisiyle birlikte soluğu ailesinin de bulunduğu Bodrum’da aldı.
Yalıkavak’taki evinde ailesini ağırlayan Kıvanç Tatlıtuğ tatil için iki cipini ve motosikletini de Bodrum’ a getirtti. Her yere kendisi motosikletiyle giden Kıvanç Tatlıtuğ görüntülendiğine, arkasından gelen lüks minibüste ailesi ve sevgilisi bulunuyordu.
Kıvanç Tatlıtugun, Adını ilk kez 2002'de 'Best Model Türkiye' birincisi, ardından da 'Best Model World' birincisi olarak duysak da, şu anda Gümüş adlı dizide canlandırdığı "Mehmet" karakteriyle hayranlarını ekrana bağlayan, kadınların son gözdelerinden olan Kıvanç Tatlıtuğ hakkında merak ettikleriniz;
Fransız model Florence Eugene ile birlikte olmaya başlayan Kıvanç Tatlıtuğ, kız arkadaşını ailesiyle tanıştırdı.
Geçen yıl bir reklam filminde birlikte rol aldığı Fransız model Florence Eugene ile aşk yaşadığı haberleri basına yansımasıyla Kıvanç Tatlıtuğ, sevgilisiyle birlikte soluğu ailesinin de bulunduğu Bodrum’da aldı.
Yalıkavak’taki evinde ailesini ağırlayan Kıvanç Tatlıtuğ tatil için iki cipini ve motosikletini de Bodrum’ a getirtti. Her yere kendisi motosikletiyle giden Kıvanç Tatlıtuğ görüntülendiğine, arkasından gelen lüks minibüste ailesi ve sevgilisi bulunuyordu.
Kıvanç Tatlıtugun, Adını ilk kez 2002'de 'Best Model Türkiye' birincisi, ardından da 'Best Model World' birincisi olarak duysak da, şu anda Gümüş adlı dizide canlandırdığı "Mehmet" karakteriyle hayranlarını ekrana bağlayan, kadınların son gözdelerinden olan Kıvanç Tatlıtuğ hakkında merak ettikleriniz;
27 Ekim 1983'te Adana'da, beş çocuklu ailenin bir ferdi olarak dünyaya gelen Kıvanç Tatlıtuğ, ortaokulu Yenice
Özel Çağ Lisesi'nde
okumuş. Adana'dayken Fiskobirlik, Güney Sanayii, Çukurova Kulübü, Devlet
Su İşleri ve Tarsus Amerikan Kulübü'nde basketbol oynamış.
1997'de babasının ciddi bir kalp ameliyatı geçirmesinin ardından
ailesiyle birlikte Adana'dan İstanbul'a taşınmış. İstanbul Kalamış
Lisesi'nden mezun olan Kıvanç'ın
aklı fikri basketboldaymış.
Tek hayali NBA'de basketbol oynamak olduğu için Ülkerspor'dan
gelen cazip teklifi hemen kabul etmiş ve orada iki yıl forma giymiş.
Sonra bir yıl Beşiktaş, bir yıl da Fenerbahçe'de oynamış. Ancak dönüş
yaptığı Beşiktaş takımında sakatlanması tüm hayallerini suya düşürmüş ve profesyonel basketbol hayatına son vermiş.
O dönemlerde yakın çevresinin sürekli fiziğine iltifatlarda
bulunduğunu, model olması için kendisini yönlendirmeye çalıştığını
söylüyor Kıvanç Tatlıtuğ. O ise bunlara hiç kulak asmamış. Ta ki
annesinin yaptığı sürprize kadar!
Annesi, Beylikdüzü'ndeki bir marketin camında "Profesyonel
mankenlerle çalışır mısınız?" ilanını görünce, Tatlıtuğ'un yanında
bulunan bir fotoğrafını göndermiş. İlan verilen şirketten kendisini
aradıklarında şaşkına dönmüş ama teklifi de kabul etmiş. "Ben sporcuyum
ne işim olur mankenlikle" derken bir anda kendini defilede bulmuş. Daha
sonra gelen teklifleri değerlendiren Kıvanç, işin hoşuna gitmesiyle bu
mesleğe profesyonel olarak başlamış. "Annemin beni model yapma hayali
hep vardı." diyor Kıvanç.
İki yıl bir ajansla çalıştıktan sonra 2002 yılında düzenlenen
Best Model yarışmasında önce Türkiye, sonra dünya birincisi olmuş Kıvanç Tatlıtuğ.
Sonrasında da Fransa günleri başlamış. Paris'teki Success
Ajans'tan gelen teklifle bütün eşyalarını toplayıp, Paris'e yerleşmiş.
Burada mesleğini 1,5 yıl sürdürmüş.
Paris'teyken, ajanstan gelen
telefonda, dizi tekliflerinin had
safhaya ulaştığını söylemişler. Küçüklüğünden beri sinema ve televizyona
ilgisinin olduğunu, mutlaka bir yerinde bulunmak istediğini ama o
zamanlar "Ben manken olacağım, sonra dizi çekeceğim." gibi hayallerinin
olmadığını da sözlerine ekleyen Kıvanç Tatlıtuğ, senaryoları
değerlendirmek için Türkiye'ye gelmiş. Gümüş'teki 'Mehmet' karakterini
kendine çok yakın bulduğunu, oynayabileceğini, en azından kendinden bir
şeyler verebileceğini düşünmüş. Şu anda da yayınlanan dizide iki yıldır
rol alıyor ve dizi çok ilgi görüyor.
Kıvanç Tatlıtuğ şu sıralar zamanının çoğunu sette geçiriyor. 'Ne
ailemi, ne arkadaşlarımı kimseyi göremiyorum. Zaten asosyal bir yaşantım vardı, iyice asosyal oldum' diye yakınıyor.
Çekim
aralarında kitap okur, dergi karıştırır ve müzik dinlermiş. Pek fazla
da kimseyle konuşmazmış. Set çalışanlarının tabiriyle 'sessiz sakin bir
çocuk' bu Kıvanç Tatlıtuğ.
Kendisini eleştirmeyi sevdiğini söyleyen yakışıklı oyuncu, diziye başlamadan önce bir süre Okan Bayülgen'den ders almış.
Yakışıklı, dikkat çekici bir fiziğe sahip olan Kıvanç Tatlıtuğ,
bu yüzden zaman zaman sözlü tacize uğradığını da itiraf ediyor. Diğer
yandan erkek mankenlere karşı pek çok kişide var olan gay ve jigolo
önyargılarıyla ilgili olarak da "Ben öyle bir tavır sergilerim ki
insanlar yanıma yaklaşamazlar." diye eklemeyi de ihmal etmiyor.
Gece dışarı çıkmayı, kulüplerde eğlenmeyi sevmiyor. Onun yerine
arkadaşlarıyla ev muhabbeti yapmaktan hoşlanıyor. Birlikte televizyon
izliyor ya da tavla partileri düzenliyorlar.
Dünya podyumlarındaki
başarılarıyla arkadaşlarına örnek olan
Kıvanç Tatlıtuğ, David Beckham'la olan benzerliği hakkında ilgili olarak
da "Benim saçım uzunken, Beckham'ın adı bile anılmıyordu. Aslında
Beckham bana benzedi." diyor.
İyi derecede İngilizce bilen, "Benim için önemli olan kariyer"
diyen Kıvanç Tatlıtuğ'un en büyük hayali ise iyi bir aktör olmak. Bunun
için de ilk adımı atmış. Devlet Tiyatrosu oyuncusu Laçin Ceylan'dan
(dizide halasını oynayan 'Gülsun' rolüyle tanıdığımız) bir süre
oyunculuk dersleri almış... "Bakıyorum, çok eksiğim var" diyen, dersler
almaya devam edeceğini ve iyi bir sinema filminde rol almayı çok
istediğini belirten Kıvanç Tatlıtuğ'un hayallerinden biri de tiyatroda
oynamak.
Kıvanç Tatlıtuğ hakkında Bunları biliyor muydunuz?
- Tek eşlilikten yana olduğunu,
- Duygusal göründüğünü, ama o kadar da duygusal bir yapısının olmadığını,
- Biraz sert ve hayat görüşlerinin katı olduğunu,
- Bir ilişki yaşarken gözünün dışarıda olmadığını,
- Allah'a son derece inanan ve dinine bağlı olduğunu,
- Şan, şöhret, para, pulun onun için ikinci planda olduğunu,
- Ailesine çok düşkün olduğunu,
- Kendisinde en çok gözlerini beğendiğini,
- Denizin derinliklerine dalmayı çok sevdiğini,
- İstanbul'a hâlâ alışamadığını,
- "Erkekler ağlamaz" diye bir şeyin olmadığını, 'Ağlamak da gülmek kadar doğal' diyerek, zaman zaman ağlayan biri olduğunu...
0 commentaires:
Post a Comment