Çatlı'yla ilgili belge, 12 Eylül dosyasına girdi
Susurluk'taki trafik kazasında hayatını kaybeden Abdullah Çatlı'yla ilgili bir belge, 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapanlara ilişkin açılan dava dosyasına girdi.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün Abdullah Çatlı
hakkında "gizli ve çok ivedi" damgalı Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı
Askeri Savcılığı'na gönderdiği 1982 tarihli belgede, TCK'nın 149/2.
maddesinin uygulanması yerine TCK'nın 448 ve 450'nci maddelerinden
tutuklama isteniyor. Bu uygulamayla Çatlı konusunda işlerinin daha da
kolaylaşacağı ifade ediliyor.
12 Eylül 1980 askeri
darbesini gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı
Ahmet Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral
Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına 4 Nisan 2010 tarihinde başlanacak.
Dava dosyasına Abdullah Çatlı'yla ilgili bir belge de girdi. Belge,
Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerinin yargılamalarının nasıl
yönlendirildiğini de ortaya koyuyor.
MHP ve Ülkücü
Kuruluşlar davasında yargılama yapılırken iddianamede 765 sayılı TCK'nın
149, 168, 146 ve diğer bir kısım maddelerden sanıkların
cezalandırılması isteniyordu. Hakkında dava açılan, ancak firari olan
kişilerin bazıları yurtdışında olduğundan, iddianamedeki suçlar da
siyasi suçlar olması nedeniyle davası devam eden suçlar siyasi suçlardan
çıkarılarak sevk maddeleri 313, 314, 448, 454 maddeleri şeklinde
değiştirildi. Bundan sonra yurtdışına kaçan kişilerin iade talebi
yapıldı.
12 Eylül davasına giren belgede darbe
sonrası yurt dışında bulunan Çatlı'nın yargılanması konusunda Türkiye'ye
iade talebi yer alıyor. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel
Müdürlüğü'nün Abdullah Çatlı hakkında "gizli ve çok ivedi" damgalı
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderdiği belgede,
"9.10.1978 tarihinde suç ortakları ile birlikte ellerinde bulunan
silahlarla Ankara'nın Bahçelievler semtinde 7 kişiyi öldürmek suretiyle
Türk Ceza Kanunu'nun 149/2'nci maddesine muhalefet suçundan sanık ve
komutanlığınız 1 numaralı Askeri Mahkemesi'nin 4.3.1982 gün ve
1982/172-124 sayılı kararı ile gıyabi tutuklu bulunduğundan bahisle"
iadesinin talep edildiği belirtiliyor.
ÇATLI, İSVİÇRE'DE PASAPORT SAHTEKARLIĞI SUÇUNDAN TUTUKLANMIŞ
Yedi sayfalık yazıda, İsviçre polisinin Abdullah Çatlı'yı sadece
pasaport sahtekarlığı suçundan tutukladığı ve daha sonra serbest
bıraktığı ifade ediliyor. Adı geçenin İsviçre'de bulunmasının kuvvetle
muhtemel olduğunun dile getirildiği yazıda, "15 Mart tarihli notanız
alınır alınmaz Zurih polisi Çatlı'nın yakalanması için iz sürmeye
başlamıştır. Ancak, hakkında henüz tevkif müzekkeresi çıkartılmamıştır.
Çünkü iade evrakında, Çatlı'nın işlediği suç adam öldürme tanımına
girmekle birlikte, TCK'nın 149/2'nci maddesini ihlalden tutuklama kararı
çıkarıldığı hayretle müşahade edilmiştir. Bir taraftan olayların
gelişiminde Çatlı'nın diğer suç ortakları ile birlikte eve girip 7
kişiyi öldürdüğü belirtiliyor sonra da devlete karşı halkı kışkırtma
suçunda yargılanması isteniyor. Türk hukukçularının neye dayandıkları
bilinmemekle beraber, yapılan eylem ile suç tanımı arasındaki ilişkiyi
anlamak bizim için çok güçtür. Kaldı ki isnat edilen suç İsviçre hukuku
açısından iadeye konu teşkil etmeyen siyasal suç tanımı içerisindedir.
Adı geçen hakkında Türk Ceza Kanununun 448, 450'nci maddelerinden
tutuklama istenirse işimiz kolaylaşacaktır. Ancak 149/2'den iade mümkün
olamaz. Dolayısıyla ilk iade talebimiz yok varsayarak yeni bir nota ile
adı geçenin tutuklanmasını isteyebilirsiniz. Zurih polisi, bu arada adı
geçeni aramakla birlikte sizden cevap alınana kadar tevkif müzekkeresi
çıkarmayacaktır. Aksi halde yapılacak itirazla federal mahkeme usul
yönünden bunu bozabilir." deniliyor.
0 commentaires:
Post a Comment