Necati Şaşmaz, “Fahri Turizm Ataşesi” konusundaki eleştirilere yanıt verdi
Makedonya, Balkanlar’da bir ülke. Kuzey’de Sırbistan ve Kosova, Batı’da Arnavutluk, Güney’de Yunanistan, Doğu’da Bulgaristan ile komşu. Makedonya, 542 yıl Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti altında kaldı ve birçok Türk izi taşımaktadır. Henüz çok genç bir cumhuriyet 1991 yılında bağımsızlığını kazandı. Makedonya’da şu anda 80 bin Türk nüfus yaşıyor. Başbakan dahil 23 kişiden oluşan kabinede bir de Türk Devlet Bakanı var. Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı ile ülkemiz turizmcilerinden Dimağ Çağıner ve Andaç Günay, Makedonya’dan ülkemize turist çekebilme çalışmaları çerçevesinde geçtiğimiz hafta Makedonya’nın başkenti Üsküp’te idi. Üsküp’ten başlangıç olarak mayıs ayında haftada bir kez charter sefer konulması konusunda prensipte anlaşma sağlandı. Ortak bir tarihe sahip olduğumuz Makedonya halkına Kuzey Kıbrıs’ı tanıtabilmek için KKTC’nin Fahri Kültür ve Turizm Ataşesi Necati Şaşmaz’ın ülkedeki popülaritesi kullanıldı. Türkiye’de yayınlanan Kurtlar Vadisi dizisinin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz’ın Balkan ülkelerinde inanılmaz bir popülaritesi var. Üsküp’te bulunulan üç gün içerisinde Necati Şaşmaz’ın her gittiği yerde izdiham yaşandı. “Fahri Ataşe” olarak atanmasıyla ülkede ciddi tartışmalar yaşanmasını, sanatçıların Cumhuriyet Meclisi’nde alınan karara karşı eylem yapmalarına kadar giden bu eleştirileri öncelikle sanatçı Necati Şaşmaz’a sorduk. Makedonya’da “Bu Yaz Ben Kuzey Kıbrıs’tayım, Sizi De Beklerim” sloganı ile Kuzey Kıbrıs’ı tanıtmaya çalışan Necati Şaşmaz’ın kendisine yöneltilen eleştirilere ilk kez Havadis Gazetesi aracılığıyla yanıt verdi.
“Dostluklarımızı değerlendirdik”
HAVADİS: Bugün bu görevinizle Makedonya’da bulunuyorsunuz. Nasıl değerlendiriyorsunuz temaslarınızı?
ŞAŞMAZ: İlk defa Türklerin yoğunlukta yaşamadığı bir ülkede KKTC’nin tanıtımı için Sayın Turizm Bakanımız Ünal Üstel ile çok yoğun bir programla Makedonya’da bulunuyoruz. Benim, “Kurtlar Vadisi” dizisinin çok izlenmesi neticesinde bu ülkede çok popüler olmam vesilesiyle halkın yoğun ilgisiyle karşılaştık. Daha önce Makedonya’nın Türkiye’de kendisini tanıtmak için organize ettiği turizm resepsiyonunda birçok Makedon bakanla dostluk kurmuştum. O dostluklarımızın neticesinde burada görüşmeler talep ettim. Sağ olsunlar, hem Ekonomi Bakanı, hem Ulaştırma Bakanı, hem de Devlet Bakanı bu talepleri kabul ettiler. Ve hatta Makedonya’da bulunuşumuzun gerekçesini anlatınca, Turizm Fuarı’nın açılışına da davet edildik. Açılış konuşmasını hep beraber yapmış olduk.
HAVADİS: Genel olarak bu açılış konuşmalarında neler ele alındı?
ŞAŞMAZ: Orada da mümkün olduğunca ben ve sayın bakanım, Kuzey Kıbrıs’ın ne denli güzel bir turizm ülkesi olduğunu ifade ederek Makedonya halkını Kuzey Kıbrıs’a davet ettik. Turizm Fuarı’nın açılışında, Kuzey Kıbrıs standında büyük ilgi ile karşılandık. Çıkmak üzereyken de Türkiye standını da ziyaret ederek ayrıldık.
“Birçok insanın Kuzey Kıbrıs’ı tanımasına vesile oldum”
HAVADİS: Size verilen bu görevi nasıl değerlendiriyorsunuz?
ŞAŞMAZ: Ben birçok insanın Kıbrıs’ı tanımasına vesile olduğuma inanıyorum. Birçok Makedonyalı bakanın Ünal Bey’e yönelttikleri “Çok doğru bir pr seçmişsiniz” sözlerinden de anladığımız üzere sadece halk nezdinde değil, politik anlamda da, Sayın Turizm Bakanımız Ünal Üstel ve Başbakan İrsen Küçük’ün ne denli bir doğru adım attıklarını tekrarladılar. Bende bu çabalara elimden geldiğince destek vermeye çalışıyorum.
HAVADİS: Size bu görevin verilmesinden dolayı bazı eleştiriler aldınız Kuzey Kıbrıs’tan. Bu eleştiriler sizi nasıl etkiledi?
ŞAŞMAZ: Tabii ki eleştiri her zaman olmalıdır. Ben bunlardan faydalanmaya, bir şeyler öğrenmeye çalışırım. Hakaret içermeyen ve ön yargısız eleştirilere her zaman açığım. Onlar da zaten zamanla ne denli hata yaptıklarını anlayacaklardır. Ama olumlu ya da olumsuz eleştiriler, beni hep daha iyisini yapmaya teşvik eder. Umarım gelecekte daha güzel şeylerle karşılaşmış oluruz.
HAVADİS: Bu teklif nasıl gündeme geldi?
ŞAŞMAZ: Teklif, sayın bakan Üstel’den geldi “Düşünür müsünüz” diye. Ben de, “Neden olmasın” dedim. Nihayetinde benim doğduğum yer olan Elazığ’ın tanıtımı gibidir Kuzey Kıbrıs’ı tanıtmak. O da bizim beldemiz. Kuzey Kıbrıs’ın nasıl bir sıkıntı çektiğini biliyorum. Hem politik anlamda, hem de bilinirlik anlamımda. Bunu zaten dizimizde rahmetli Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş dile getirmiştir.
“Para aldığımın söylenmesi ‘hakaret içerir’”
HAVADİS: Bu görev için ciddi miktarda para aldığınız konusunda eleştiriliyorsunuz. Bu konuda ne söylersiniz?
ŞAŞMAZ: İşte bu, “hakaret içerir” dediğim eleştiriler içerisine giriyor. Sadece “ayıp” diyorum. Rakamlar bile ayıp. Benim gönüllü olduğumu Sayın Başbakanımız İrsen Küçük de, ben kendim de söyledim.
HAVADİS: Gazetemiz aracılığıyla KKTC halkına nasıl mesaj verirsiniz?
ŞAŞMAZ: Açıkçası ben, Kuzey Kıbrıs halkının beni çok sevdiğine inanıyorum. Benim bölgemizi daha iyi tanıtabilmem için, onları daha yakın tanımam gerekir. Bunun için adaya geldiğimde, ziyaretlerimde, her fırsatı değerlendirmek isterim. Ancak bu ne zaman olur bilemem. Ama umarım bu yaz değerlendiririz. Nihayetinde ben ülkeyi tanıtmak için çabalıyorum. Ve ben, o ülkenin halkının seçmiş olduğu bir “Fahri Turizm Ataşesi” değilim. Hükümetten böyle bir teklif geldi, benim, “gönüllü sorumluluğum” hükümete karşıdır.
“Ben hiç okumadığım bir kitabı asla eleştirmem”
HAVADİS: Dizinin içeriğinden dolayı size yönelik tepkiler var aslında. Bunu nasıl yorumlarsınız?
ŞAŞMAZ: Dizinin içeriği, devletini, vatanını, milletini, ölümüne sevdiği aşkından ve ailesini terk edebilecek kadar vatan görevine adamış bir vatan evladının hayatıdır. Bu karakter, almış olduğu görev için ailesini, ölümüne çok sevdiği sevgilisinden ayrılıp, görevini yapıyor ve bu serüven içerisinde onu, ölümüne seven dostları olduğu gibi, hemen yok etmek isteyen düşmanları da vardır. Bu mücadeleden tanıdığımız kişi, devletini, milletini seven bir kahraman. Bunun içeriğine takılabilecek inanlar bence televizyon dizisi, sinema filmi, hata hatta çizgi film izlemesinler. Çünkü dizilerim, aksiyonu, draması, trajedisi, her figürü içermesi gerekir. Biz de bu işi 9 yıldır yapıyoruz ve bu işi iyi bildiğimize inanıyoruz. Bunu yapan başkaları da var ama en yüksek reytingi biz aldığımız için, en fazla da biz eleştiriliyoruz. Bugüne kadar bizi seyredip de hiç kaçırmamış bir insanın her türlü eleştirisine açığım. Ama ben hiç okumadığım bir kitabı asla eleştirmem. Birisinin, “bu kitabı okudum” gibi numara yapması nasıl ki “abesle iştigal ise” bizi izlemeyen birinin de bizi eleştirmesi aynıdır. Ama bu alışkanlık haline geldi çünkü bizi eleştirerek de reyting sağlıyorlar. Kuzey Kıbrıs’ta da önce bizi izlesinler sonra eleştirsinler.
“Ben fahri tanıtımcıyım, KKTC sanatçıları öz tanıtımcılar”
HAVADİS: KKTC’de size en çok eleştiri sanatçılardan geldi.
ŞAŞMAZ: Ben, KKTC’de doğup büyümedim. Onlara “fahri” demek çok ayıp değil midir?. Her biri, “Ben ülkemi tanıtıyorum” demelidir. Ben o yüzden diyorum ki onlara “misafirperverdirler, benim halkım gibisi yoktur.” Zaten her bir vatandaş turizm elçisidir. Fahri demek onların elindeki hakkı alıp, azaltmak demek oluyor. Ne demek fahri? Ben “fahri” tanıtımcıyım, onlar “öz” tanıtımcılar. Neden ülkeyi tanıtımda bulunmak için girişimde bulunmuyorlar, ya da onları bir engelleyen mi olmuş. Ben, “Polat Alemdar” karakterini kişisel çıkarlarım için Makedonya’da kullanıyorum ama bunu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönlendirdim. Bu bir değerdir. Ben bunu herhangi bir marka, ya da firma çıkarı için kullanılıp, çıkar da elde edebilirdim. Sanırım bu benim ne kadar gönüllü olduğumu da göstermiş olmalıdır.
HAVADİS: Bundan sonraki hedefiniz nedir?
ŞAŞMAZ: Bundan sonra Kuzey Kıbrıs Hükümeti bana ne görev verecekse elimden geleni yapmaya çalışacağım. Gönüllü yapılan bir görev için hakaret edilmesi insanı yapabileceklerinden soğutabilir. Yapmak istediklerinden yapmamaya götürebilir. Bu yüzden ben hakaret içeren eleştirileri duymamaya çalışırım. Bir ülkeyi kalkındıran turizmdir ve bu kadar doğal güzelliği olan ülke turizmden kalkınır. Başka yerlere gidebildikçe tanıtırsın, kendi içinde kaldıkça sadece bir şekilde sana yolu uğrayanlara evini açabilirsin. Ama senin gittiğin yer, ulaşabildiğin yere kendini tanıtabilirsin. Bir atasözü vardır, “Gittiğin yer senindir” diye. Biz de bugün buradayız, tesadüfen KKTC’ye gelmesindense insanın, bu bilinçle gelmesi daha hayırlıdır. Ekonomik olarak Kuzey Kıbrıs’ın daha iyi bir noktaya gelmesinin turizme bağlı olduğunu gördüm, bunda da bir katkım olursa ne mutlu bana. Ekonomik kalkınma için de yatırım yine ülkenin tanıtımı için olmalı, buna önem verilmeli ki yatırımcıyı çeksin.
HAVADİS: Son olarak neler söylersiniz?
ŞAŞMAZ: En kısa zamanda Kuzey Kıbrıs halkı ile görüşmek üzere.
0 commentaires:
Post a Comment