İkisi de yakın arkadaştılar. Ülkücü hareketin içinde aynı
kaderi paylaştılar. Çatlı, 1996’da Susurluk’taki trafik kazasında
yitirirken, Yazıcıoğlu ise bir helikopter kazasının kurbanı oldu.
Muhsin
Yazıcıoğlu ve Abdullah Çatlı, 12 Eylül öncesinde ülkücü hareketin önde
gelen isimleriydi. Yazıcıoğlu, Ülkü Ocakları’nda önce Genel Başkan
Yardımcılığı, sonra da genel başkanlık yaptı. Bu dernek kapatılınca
1978’de yerine kurulan Ülkücü Gençlik Derneği’nin kurucu Genel Başkanı
Yazıcıoğlu’ydu. Yardımcısı da Abdullah Çatlı idi.
150 bomba patlar
Çatlı, Bahçelievler’de 7 TİP’li öğrencinin öldürülmesi olayının baş
aktörü olmakla suçlandı. Bu olayda kullanılan otomobilin, Yazıcıoğlu’nun
tasarrufunda olduğu öne sürüldü. Yazıcıoğlu, daha sonra bu iddiayı ve
Doç.Dr.Bedrettin Cömert’in infaz emrini verdiği iddiasını reddedecekti.
Çatlı, 1978’de Balgat katliamı nedeniyle gözaltına alındı. Bu sırada
yardımına koşan Yazıcıoğlu oldu. Yazıcıoğlu, emniyeti telefonla
arayarak, "Bu size son ihtarım. Abdullah’ı bırakmazsanız Ankara’nın 150
yerinde bomba patlatacağız" diye tehdit etti. Ardından Çatlı serbest
bırakıldı.
5.5 yıl hücre
MHP’de Genel Başkan Müşavirliği de yapan Yazıcıoğlu, 12 Eylül’den
sonra cezaevine girdi. Çatlı ise askeri darbeyi izleyen aylarda
yurtdışına kaçtı. "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası"nda yargılanan
Yazıcıoğlu, 5.5 yılı hücrede olmak üzere, 7.5 yıl Mamak Cezaevi’nde
kaldı. Sonunda da bu davadan herhangi bir ceza almadan özgürlüğüne
kavuştu. Yazıcıoğlu, siyasete, 1987’de Milliyetçi Çalışma Partisi
saflarında döndü. Partinin Genel Sekreterliğini yaptı. Milliyetçi
hareketin lideri Alparslan Türkeş ile yollarını ayırdıktan sonra 1993’de
BBP’yi kurdu. O günlerde kutlamak için arayanlardan biri de Çatlı’ydı.
Yurtdışından arayan Çatlı, "Hayırlı olsun, inşallah ülkeye faydalı
hizmetler yaparsınız" dileğinde bulundu. Ondan sonra da telefonla zaman
zaman görüşseler de yüzyüze görüşemediler.
Cenazesine katıldı
Çatlı’nın 3 Kasım 1996’da Susurluk’taki trafik kazasında yaşamını
yitirmesinin ardından Nevşehir’de düzenlenen cenaze törenine
katılanlardan biri de Yazıcıoğlu’ydu. Eleştiriler üzerine Yazıcıoğlu,
"17 yıldır göremediğim arkadaşımdı. Ahde vefa" diye açıkladı. "Çatlı ve
onun gibiler suçlu ise bu sistemin suçudur" diye de ekledi. Yazıcıoğlu,
Susurluk kazasının 12. yıldönümünde Abdullah Çatlı için Nevşehir’de
düzenlenen anma törenine de katıldı. Çatlı’nın annesi Remziye Çatlı’nın
elini öperek çiçek verdi.
0 commentaires:
Post a Comment