Home »
» Alaattin Çakıcı'ya Nuri Ergin sorgusu
Buca
Cezaevi'nde tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı, kendisinden şikayetçi olan
Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutulan 'Nuriş' lakaplı 'Karagümrük Çetesi'
elebaşı Nuri Ergin'in açtığı dava üzerine ifade verdi.
|
Buca
Cezaevi'nde tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı, kendisinden şikayetçi olan
Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutulan 'Nuriş' lakaplı 'Karagümrük Çetesi'
elebaşı Nuri Ergin'in açtığı dava üzerine ifade verdi. |
|
KOCAELİ'nin
Kandıra F Tipi Cezaevi'nde tutulurken geçen Mart ayı sonunda Buca
Cezaevi'ne nakledilen Alaattin Çakıcı, yazdığı mektuplar nedeniyle
kendisinden şikayetçi olan Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutulan 'Nuriş'
lakaplı 'Karagümrük Çetesi' elebaşı Nuri Ergin'in açtığı dava üzerine
ifade verdi.
Alaattin Çakıcı
ile Nuri Ergin arasında 2000 yılında dostlukla başlayan mektuplaşmalar,
daha sonra hakaret ve tehditlere dönüştü. Birbirlerine diğer mahkum veya
avukatları aracılığıyla gönderdikleri bu mektuplarda ağır hakaret ve
ölüm tedditleri yağdırdıkları öne sürülen Çakıcı ile Ergin arasındaki
gerginlik dışardaki yakınlarına da sıçradı. Nuri Ergin Andan Şenses ve
Selçuk Aslan'a yönelik tehditlerde bulunduğunu öne sürdüğü Alaattin
Çakıcı hakkında şikayetçi oldu. Nuri Ergin'in, kendisini cezaevinde
öldürtmekle tehdit ettiğini ileri sürdüğü Alaattin Çakıcı hakkında
açtığı ve halen Edirne'de devam eden dava ile ilgili olarak tarafların
sürekli talimatla ifadelerine başvurulmasına karar verildi.
Daha önce birkaç
kez Kandıra Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade veren Alaattin Çakıcı, 3 gün
önce de İzmir 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde aynı dava ile ilgili ifade
verdi. Avukatının basın mensuplarına kopyasını gönderdiği bu ifadede
Nuri Ergin ile uzlaşmayacağını söyleyen Alaattin Çakıcı, daha önce
verdiği ifadelerin arkasında olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Bu konuda İzmit
Kandıra ilçesi Cumhuriyet Başsavcılığına ifademi verdim. Kandıra Sulh
Ceza Mahkemesi'nde vermiş olduğum ifademin sonuna kadar arkasındayım.
Edirne 2. Sulh Ceza Mahkemesi benim hakkımda görevsizlik vermiştir.
İddianamede bana okuduğunuz 12.5.2010 tarihli mektubu ben yazdım.
Cezaevi mektup okuma komisyonu tarafından gönderilmeyeceği için mektubu
aynı hapishanede kalan başka bir arkadaşım tarafından mektubu
gönderttirdim. İddianamede okuduğunuz sözleri yazıları ben yazdım. Aynen
tekrar ediyorum. Tarih tekerürden ibarettir. Yıllarca müşteki Nuri
Ergin ve Vedat Ergin kardeşler, yıllar evvel sanatı ile Türkiyeye
malolmuş bir sanatçı, Selçuk Arslan'ı 'Mermi manyağı yaparım' diye
sürekli ve aylarca onuru ile basında ve medyada gündeme getirmek
kaydıyla o kişinin kendisinin ve ailesinin psikolojik çöküntüsüne neden
olmuştur.
Yıllarca F
Tipi'nde müşteki Nuriş ve Vedat Ergin F Tipi Yüksek Güvenlikli
cezaevinde yata yata sürekli Alattin Çakıcı korkusu ile 'korku manyağı'
olmuştur. Daha evvelki ifadelerimde kendisiyle ilgili kullandığım cümle
şu: 'Akıllı ol. iki tane yavrum var. Eğer bir yanlışlık yaparsan
faturasını ödersin.' Bu yazıları ikaz mahiyetinde aklını başına alması
için söylemiştim. Ancak, kendi bileceği iştir. Erkek adam ona buna laf
atmaz. Toplum, basın da izliyor. Biz Nuri Ergin ile sivil hayatımızda
aynı şehirde yaşıyoruz. Şimdi çok farklı şehirlerdeyiz. Erkek adam laf
atmaz. Gelip burada da atar. Ama insanın canını Allah alır. Kul sadece
viseledir. Müşteki ile uzlaşmak istemiyorum. Edirne Sulh Ceza
Mahkemesi'nin vereceği olumlu ya da olumsuz vereceği karara razıyım."
|
|
0 commentaires:
Post a Comment