Home »
» Abdullah Çatlı Biyografisi
Abdullah Çatlı Biyografisi
Abdullah Çatlı
(1 Haziran 1956, Nevşehir - 3 Kasım 1996; Susurluk, Balıkesir), ülkücü
mafya lideri, .1996'da Balıkesir'in Susurluk ilçesi yakınlarında tarihe
Susurluk kazası olarak geçen trafik kazasında öldü. Kaza sırasında
Çatlı'nın yanında, arka sol tarafta oturan Gonca Us ve arabayı kullanan
emniyet müdürü Hüseyin Kocadağ da ölmüştür. Aracın içindeki dört kişiden
yalnızca dönemin DYP milletvekili Sedat Edip Bucak kurtulabilmiştir.
1977'de Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanlığına, 25 Mayıs 1978'te de Ülkücü
Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcılığı'na seçildi. 11 Temmuz 1978'de
Ankara'da Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bedrettin
Cömert'in öldürülmesi olayının faili olarak Ankara 5.Sulh Ceza
Mahkemesi'nce hakkında gıyabi tevkif kararı verildi. 23 Ağustos 1978'de
Sakarya ilinde yakalandı ve gözaltına alındı.
Abdullah Çatlı'nın, 9 Ekim 1978'de de Ankara ili Bahçelievler semtindeki
7 TİP'linin öldürülmesi olayının planlayıcısı ve baş sorumlusu olduğu
iddialarına ilişkin tutuklama kararı olayın üzerinden 4 yıl, 4 ay
geçmesinden sonra gerçekleştirilebildi.
Çatlı, 12 Eylül Darbesi'ni izleyen aylarda yurt dışına çıktı.
Bulgaristan ve Viyana'da bir süre kaldı. 22 Şubat 1982'de, İsviçre'de
Mehmet Özbay adına düzenlenmiş pasaport ile yakalandı, ancak serbest
bırakıldı. 22 Ekim 1983'de Paris'te MİT ile ilişkiye geçtiği ve ASALA'ya
karşı 5 eylemde kullanıldığı MİT resmi belgelerine yer aldı.[kaynak
belirtilmeli] 22 Ekim 1984'de Paris'te yakalandığında üzerinde Hasan
Kurtoğlu adına düzenlenmiş bir pasaport vardı. Çatlı, Fransa'da 7 yıl
hapis cezasına çarptırıldı. 16 Eylül 1985'de Papa Suikasti davasında
tanık olarak konuştu. Oral Çelik'in suikast ile ilgisi olmadığını,
Ağca'nın Bulgar ajanı olabileceğini iddia etti. Çatlı, kısa bir süre
sonra Fransa tarafından 7 yıl ceza aldığı İsviçre'ye iade edildi. 21
Mart 1990'da Bostadel Cezaevi'nden kaçtı.
1993'de Türkiye'ye gelen ve taşıdığı Şahin Ekli adına düzenlenmiş
pasaport ile gözaltına alınan Çatlı, aynı tarihte serbest bırakıldı.
Çatlı'nın 26 Nisan 1996'da Ömer Lütfü Topal ile aynı uçakta Kıbrıs'a
gittiği ve aynı otelde kaldıktan sonra 1 Mayıs 1996'da geri döndüğü de
kayıtlardan ortaya çıktı.
Abdullah Çatlı'nın kızı Gökçen Çatlı bir röportajından Kurtlar Vadisi
adlı televizyon dizinin baş kahramanı Polat Alemdar'ın babasına çok
benzediğini belirtmiştir Abdullah Çatlı'nın erkek kardeşi Zeki Çatlı bir
köşe yazarına Kurtlar Vadisi dizisi başlamadan önce dizinin senaristi
Soner Yalçın'in kendisi ile agabeyi hakkında görüştüğünü ve sohbet
ettiklerini belirtti. Zeki Çatlı sohbette abisinin anıları, kullandığı
sözlerinin konuşulduğunu daha sonra ağabeyine ait sözlerin Kurtlar
Vadisi dizinde gördüğünü söyledi. Zeki Çatlı, ağabeyinin Şeyh Şamil'e
ait "Sonunu düşünen kahraman olamaz" sözünü çok kullandığını ve bunu
Soner Yalçın'a anlattığını belirterek Kurtlar Vadisinde fenomen olan bu
sözün kullanılmasına dikkat çekti. Zeki Çatlı, bir gün ağabeyi Abdullah
Çatlı'nın kendisini aradığını ve "Yarın burada bir tren kazası haberi
duyar ve ölmüş birinin üzerinde kimliğim çıkarsa inanmayın ama rolünüzü
iyi oynayın." dediğini ve bu anıyıda Soner Yalçın'a anlattığını, dizide
ise Ali Candan adlı karakterin bir kaza sonucu öldüğü haberinin
yayılması ve estetik ameliyat ile yüzünün değiştirilmesi olayının bu
anıya hitaben kurgulanmış olabileceğinden bahsetti Bazı köşe yazarları
tarafından, Polat Alemdar adlı karakterin mafya lideri olması ve devlet
adına bazı eylemlerde bulunması sebebiyle Abdullah Çatlı'yı temsil
ettiğini iddia etmiştir. Dizinin yapımcıları bu iddiayı ne reddetmiş
nede kabul etmiştir. Bir televizyon kanalında Metin Uca ile köşe
yazarları Hıncal Uluç ve Perihan Mağden, Polat Alemdar karakteri için
"Abdullah Çatlı ile Rambo kırması dandik kahraman" yorumunda bulunmuştu
0 commentaires:
Post a Comment