ABDULLAH ÇATLI KABRİ BAŞINDA ANILDI

ABDULLAH ÇATLI KABRİ BAŞINDA ANILDI

ABDULLAH ÇATLI KABRİ BAŞINDA ANILDI Abdullah Çatlı kabri başında anıldı. 3 Kasım 1996 yılı tarihinde Susurluk'ta kaza süsü verilerek Şehit edilen Abdullah Çatlı'nın Neşehir'deki kabri başında anma töreni düzenlendi. Abdullah Çatlı'nın büyük kızı Gökçe Çatlı, "Babam ve babam gibi kahramanların tek suçları, hakikaten bu ülkeyi karşılıksız sevmekti. Bu karşılıksız sevmenin karşılığında da bizlerin karşılıksız sevgilerini kazandı.” dedi. Ruhu şad olsun. ABDULLAH ÇATLI KİMDİR 12 Eylül 1980 Askeri İhtilali öncesi ülkücü gençliğin efsanevi isimlerindendir. Karizmatik bir yapıya sahiptir. 1977 Ağustos - 1978 Şubat arası Ankara Ü.O.D. (Ülkü Ocakları Derneği) Başkanı, Mayıs ve Ekim 1978 tarihlerinde Ü.G.D. (Ülkücü Gençlik Derneği) Genel Başkan Yardımcılığını yapmıştır. 1978 yılında yapılan Büyük Ankara gösterilerinin organizatörüdür. 3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk'ta kaza süsü verilen bir suikastte vefat etmiştir. ABDULLAH ÇATLI'NIN BİR YAZILI AÇIKLAMASI Ülkü Ocakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Çatlı, 8 Nisan 1978 tarihinde Şentepe Ülkü Ocakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sabri Taşdemir'in komünistler tarafından şehit edilmesi üzerine, Ankara'da yazılı açıklama yapmıştı. Hergün Gazetesi'nde 10 Nisan 1978 tarihinde bu konu ile ilgili haber şöyle yer alıyordu: "Ülkücü Gençliğin komünist teröristlerin boy hedefi haline gelmesinin tek sebebi devleti yıkıp yerine süper devletlerin bir sömürgesini kurmak isteyenlere karşı Türk Devleti'nin varlığını ve devlet-i ebedi müddet anlayışını savunmalarıdır." demiştir. Sorumlular aşırı sağa da, aşırı sola da karşıyız diyerek fikir kısırlığı ve gaflet uykusu içinde beyanatlar verirken Şentepe Ülkü Ocakları Derneği yönetim kurulu üyesi Sabri Taşdemir'in 15 - 20 kadar komünist tarafından kahvehanede otururken kurşunlanıp, şehit edildiğini açıklayan Çatlı daha sonra şu görüşlere yer vermiştir: "Bugün Türkiyemiz komünist anarşistlerin çeşitli silahlı eylemleri ile bir iç savaş ortamına çekmek istedikleri bir ülkedir. Komünistlerin bu silahlı eylemleri sonunda yüzlerce ülkücü genç şehid olmuş, binlercesi sakat kalmış bu baskı ve terör ortamında istikballerinden olmuştur. Ülkücü Gençliğin, komünist teröristlerin boy hedefi haline gelmesinin tek sebebi devleti yıkıp süper devletlerin bir sömürgesini kurmak isteyen komünistlere karşı Türk Devleti'nin varlığını, Devlet-i edeb müddet anlayışını savunmalarıdır. Ülkücü gençler, devletini yıkıcılara karşı savunurken kalleş ve hain tuzaklara kurban gitmektir. Bu durumda hala bazı sorumluların sabah uykusunda aşırı sağa da aşırı sola da karşıyız diyerek başlayan alışılagelmiş esefle karşılamaktayız. Hergün devleti yıkmayı hedef alan eylemlerini komünist militanlar bir kat daha arttırırken onların bu hareketlerine göz yuman, onlara arka çıkan hatta onların masum gençler olarak göstermek isteyenler gafletten de öte bu hayali bir ihanetin içindedirler. Bir gün inansalar da, inanmasalar da Allah'a yaptıklarının hesabını vereceklerdir.