Kurtlar Vadisi Pusu'daki Tataroğlu Aydın Doğan mı?
Tataroğlu Aydın Doğan mı?
Kaynak: sonsayfa
Aydın Doğan, Kurtlar Vadisini Star'a transfer ederek diziyi susturdu mu? Dizi, Star'a geçmekle rotasından şaştı mı?
Nedim Hazar'ın yazısı...
Eğleniyoruz İşte
Özellikle bizim gibi gerçek ile kurgunun iç içe geçip, sıklıkla birbirine karıştırıldığı bir ülkede, televizyon dizileri de, haberler de toplumun sosyal dokusunu belirlemede önemli rol oynuyor.
Kurtlar Vadisi hastası bir dostum var. Dizinin son olarak Doğan Grubu'na geçmesine pek bir içerlemiş. 'Sattılar kendilerini' diye epey ciddi suçlamalarda bulunuyordu. Boş yere kendimi yormadım ve elbette, 'Saçmalama kardeşim, bu bir kurmaca,' demeyi denemedim bile. Ancak dostumun söylediği şu cümle de, bu ülkede gerçek ile kurgunun nasıl iç içe geçtiğinin kanıtı gibiydi: "Kimse bana film demesin kardeşim. Medya patronu geçen sezonlardan rahatsızdı. Oradaki karakterlerden birinin kendini temsil ettiğini ve birtakım entrikaların altında onun yattığını tüm ülkenin artık bildiğini biliyordu. Şimdi transfer ederek diziyi susturdu. Ki bak yeni sezon başlar başlamaz dizi rotasından çıktı. Artık ulusalcılar ile Polat el ele Gladyo denen bir gölgenin üzerine..."
Öyle bir yaklaşım ki, ciddiye almasan olmaz, ciddiye alsan bu tuhaf kurgu/gerçek sarmalının derinliğinde kaybolacaksın.
Sanırım bir süre önce Ahmet Altan Taraf'ta yazmıştı. 'Biz Türklerin tehlikeli bir eğlencesi var: ölüm' diye...
Hani işin içinde insan hayatı, bir ülkenin geleceği filan olmasa Karabulut cinayeti de, Ergenekon Davası da epey matrak aslında. Ancak birinde ortada bir genç kızın cesedi, diğerinde ülkenin geleceği söz konusu. Okuyorsunuz işte, hâlâ birtakım eylem peşinde olup ülkeyi karıştırmak isteyenler geziniyor ortalıkta. Cemil Baran geçtiğimiz gün gözaltına alınmış. Devamını gazete haberinden okuyalım:
'Yargı sürecini etkileme' iddiasıyla gece boyunca İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan Baran, önce basının dolduruşuna geldiğini ifade etti. Tutuklanacağını anlayınca da 'gerçeğe' döndü. Hayyam Garipoğlu'nu tanımadığını, bildiği her şeyi basından ve Süreyya Karabulut'tan öğrendiğini, basının ilgisinin hoşuna gittiğini söyledi. İddialarındaki tarihleri 'attığını' söyleyince gazeteciler kendisine sordu:
"Bu kadar insanı meşgul ediyorsun, yazık değil mi?"
0 commentaires:
Post a Comment